19 Ağustos 2012 Pazar


uyandığım eski otel odasının yıkık dökük duvarlarına sıvanmış hayallerim.
Havada bi pus.
Elini eteğini çekmiş sanki yeryüzü bizden.
Buğulu pencereden dışarıya çeviriyorum başımı, karşı binanın en üst katından bir kadın aşağıya sarkıyor.
ceketimi giyip çıkıyorum ordan.
soğuk biraz hava , kadın şimdi kandan bir göl içinde yatıyor.
İlerliyorum.
Havlamaya mecalsiz köpekler var etrafta.
Sis gittikçe kör ediyor gözleri.
yan sokaktan körpe bir kızın iniltileri geliyor uslu uslu.
Hava kararıyor gittikçe.
İlerliyorum.
paramparça bir araba duruyor köşede,
içinde biri yedi biri on yaşlarında en fazla, büyük bir zevkle tüttürüyorlar ellerindeki sigaraları.
karşıdan sarhoş bir adam yaklaşıyor.
yürüyüşünden akan hayırsız laflar kulaklarımı öpüyor.
ayaklı içki kokusu yanımdan süzülürken yavaşça arkama bakıyorum.
köpeklerden biri ölüyor.
İlerliyorum.
Çaresiz çığlıklar duyuyorum uzakta.
Köşeyi dönünce farkediyorum, bir adam karısını bıçaklıyor..
İlerliyorum.
Küçük çocuklara rastlıyorum sonra ellerinde mendiller, kibritler ve benzer şeyler daha
gözlerimin içine bakıyorlar, gözlerimi kapatıyorum.
işte o an konuşmaya başlıyor aklım. Ben kimim ? neler oluyor? nerde yaşıyorum ?
bu sorular çok zor...
Açıyorum gözlerimi ve İlerliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder