23 Nisan 2012 Pazartesi

Sinsi bir..


 Sinsi bir tetikçi bence o. Bizler avlarıyız... 

Yavaşça yaklaşıp acımasızca vurur. Musibet bir hastalık gibi baş verir tenlerimizin altında tiz bir acı. Kıvranır bedenlerimiz ulu orta katliamlarının kıyısında.. her soluk alıp verişin dalga dalga hüzün sarar damarlarına...
Yavaş yavaş unutursun hatıraları, gülüşleri, sevgileri, boynuna kondurduğun öpücükleri, tenine sinmiş nefesini...
Çokça zaman sonra sessiz bir o kadar da ağır bir sızı yerleşir sol tarafına. 
Yaşamla ölüm kadar tezat.
Hissetmekle uyuşmak arasında yürüdüğünü seyretmek gibi...
Buğulu gözler, titreyen ellerdir bunca yığından sonra yanında yürüyen..

 Evet, eminim sinsi bir tetikçi o..

En ummadık zamanında bulur seni. Rotanı bozar, dengeni sarsar, sevgini kine aşkını toza bular... Sonra yitirir anlamını yaşamak, yaşlanmak...
Susmak da acı verir ağzını açıp konuşmak ya da konuşmaya çalışmak da..
 Değiştirebileceğin zamanlar, çiğneyip geçeceğin kurallar yoktur artık...

Yavaş yavaş soğur bedenin. Uzun soluklu bir ölüm gibi.. 

Siz söyleyin ! 

Tanrı...

Sinsi bir tetikçi değil mi ? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder